Udinese sportif direktörü Gökhan İnler’den FANATİK’e özel açıklama: ‘Lige damgasını vuracaktır’

Udinese’de sportif direktörlük yapan Beşiktaş’ın unutulmaz oyuncularından Gökhan İnler’den genç yıldıza destek geldi. Hafta sonunda oynanan Udinese-Cagliari müsabakası öncesinde Semih’le uzun uzun konuşan Gökhan İnler, başarılı oyuncudan oldukça umutlu.

“YETERLİ DESTEĞİ GÖREMEDİ”

Beşiktaş’ta futbolu bıraktığı dönemde de yakından ilgilendiği Semih’in Serie A’ya kiralık olarak transferinden duyduğu memnuniyeti dile getiren İnler, Cagliari maçı öncesi ve sonrasında görüştüğü genç yıldızla ilgili önemli mesajlar verdi.

Semih Kılıçsoy’un yeterli desteği göremediğini belirten Gökhan İnler, “Beşiktaş altyapısında çok yetenekli oyuncular var ve son dönemde oradan yetişen en önemli oyunculardan biri de Semih Kılıçsoy. Kulübün içindeyken de şimdi de her zaman bir gözüm Beşiktaş’ın özkaynağı içinden gelen oyuncularda. Bu yeteneklerin kariyer planlamaları her zaman çok hassas şekilde olmalı ve doğru yol gösterilmeli. Udinese’de hem altyapıdan gelen hem de dışarıdan transfer ettiğimiz birçok oyuncuya kariyer planlamaları hakkında profesyonelce destek olmaya çalışıyorum. Semih maalesef kulüpte bu anlamda yeterli desteği göremedi. Sahaya yansıttığı performans muazzamdı ve bunu sürdürebilmesi kulüp organizasyonunun sorumluluğundaydı. Ancak sürekli değişen kulüp içi dengeler ve teknik kararlar bu denli genç ve yetenekli oyuncular için her zaman zordur. Çok daha zorlu yollardan gelerek bir kariyer inşa ettiğim için onları çok iyi anlayabiliyorum ve yardımcı olmaya çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.

“DAMGA VURACAKTIR”

Alışma süreci sonrasında Semih Kılıçsoy’un, Serie A’ya damga vurabileceğini söyleyen Gökhan İnler şu sözlerle cümlelerini noktaladı:

“Sezon başında Semih’in Avrupa’da kariyerine devam etmesi, kiralık olarak gideceği bir kulüpte gelişimini sürdürmesi onun adına çok doğru bir karardı. Serie A Ligi onun için en uygun yer. Çünkü fiziksel özellikleri buradaki rekabetin üstesinden gelmesi için önemli bir avantaj. Hâlâ bir adaptasyon sürecinde ve bu tamamlandığında eminim ki lige damgasını vuracaktır. Onunla da konuştum ve gerekenleri söyledim. Çok inançlı ve sürekli çalışıyor. Hem saha içinde hem de saha dışında kendisini geliştirmeye odaklanmış. Bu durum onu başarıya taşıyacaktır. Malesef Türkiye’de gençleri kazanmak yerine onları kaybetmek daha kolay görülüyor. Dünyanın her yerinde maçlar izliyorum, en üst arenalarda yıllarım geçti fakat bizdeki yetenekler hiçbir yerde yok. Onları işlemek, gelişimlerine öncülük etmek, yol göstermek, kariyerlerini planlamak aslında sanıldığından çok daha kolay ve kulüplerimizin kaynaklarını dışa aktarmak yerine sürekli kaynaklar üretebilmelerinin tek yolu bu. Umarım yöneticilerimiz bir gün bunun farkına varırlar.”